Göz kanlanması, tüm insanların en az bir kez yaşadığı ve göz kızarması olarak da bilinen bir problemdir. Gözü oluşturan kan damarlarının genişlemesi ile ortaya çıkar. Göz kanlanması bir hastalık değildir ancak bir hastalığın sonucu olabilir.
Göz en hassas organlarımızdan biridir. Hassas olmasının yanı sıra hayatımızdaki yeri de oldukça fazladır. Durum böyle olunca da bazı dönemlerde yorgunluğun bir belirteci olarak kızarmış bir çift gözle karşılaşmak en olası durum haline gelmektedir.
Yazının İçindekiler
Göz Kanlanması Neden Olur?
Göz kanlanmasının oluşması birçok sebeple gerçekleşebilir. Bunlardan en sık görüleni ise yabancı bir cismin gözün içine girmesidir. Özellikle kirpik ya da küçük toz tanelerinin gözün içine girmesiyle birlikte, gözde kızarıklık ve batma hissi oluşabilir.
Gözde yer alan yağ ve ter bezlerinin enfeksiyon olması durumunda da göz kapaklarının herhangi bir bölgesinde “arpacık” denilen ve gözde kaşınma, tahrişe neden olan bir durum oluşabilir. Aynı zamanda bir diğer enfeksiyon ise göz yaşı keselerinin enfekte olmasıdır.
En sık görülen bir diğer neden ise uykusuzluktur. Günümüzde özellikle yoğun yaşam temposu nedeniyle uykuya ayrılan vakit oldukça azalmıştır. Bunun yanında uzun süreler boyunca telefon, bilgisayar gibi aletlerin ekranına bakmak da gözün yorulmasına ve bu sebeple de kızarmasına yol açmaktadır.
Tek Göz Kanlanması Neden Olur?
Tek gözde oluşan kızarıklıklar için uzmanlar, daha dikkatli olunması gerektiğini vurgulamaktadır. Tek göz kanlanmasının sebepleri arasında; tek göze alınan darbe, tansiyon hastalığı, uzun süre ekrana bakmak, ortamdaki nem miktarının az olması gibi nedenler yer almaktadır.
Göz Kanlanmasına Ne İyi Gelir?
Göz kanlanması yaşayan kişilerin sorduğu ilk soru “göz kanlanmasına ne iyi gelir?” sorusudur. Hem kızarıklığın verdiği görüntüden memnun olunmaması hem de bu sorunun uzun sürmesinin istenmemesi nedeniyle bir çözüm yolu aranmaktadır.
- Lens kullanımı varsa lenslerin temiz olduğundan emin olunmalıdır. Özellikle kızarıklık geçene kadar kullanılmaması daha çabuk iyileşme sağlayabilir.
- Bulunulan ortamdaki nem oranı da göz sağlığı için önemlidir. Nem sorunu yaşanıyorsa buhar makinesi kullanılabilir.
- Ellerin gözle teması en aza indirilmeli, ellerin hijyeni için eller sık sık yıkanmalıdır.
- Düzenli bir uyku düzeni oluşturulmalı, gözlerin yeterince dinlenmesi sağlanmalıdır.
- Alerjik bir durumda ya da ilaç kullanımında mutlaka doktora danışılmalıdır.
Göz Kanlanmasına Ne İyi Gelmez?
Gözleri hassas olan ve sıklıkla kızaran kişilerin en çok merak ettiği soru ise “Göz kanlanmasına ne iyi gelmez?” sorusudur. Önlem alabilmek ve kızarıklığın oluşmasını engellemek için bu maddeler önemlidir.
- Sıcak havalar ya da nemi azalmış ortamlar göz kızarıklığının oluşması için birebirdir. Bu nedenle sıcağın direkt temasının önlenmesi ve nemin yeterli şekilde olması sağlanmalıdır.
- Havanın kirli ve yüksek toz içeriğine sahip olması da gözün kızarmasına neden olacaktır.
- Göze alınan darbeler de kızarıklığın başlıca sebeplerindendir. Bu nedenle gözü bu darbelerden korumak önemlidir.
- Tansiyonun yüksek olması damarlardaki basıncın artmasına ve bu sebeple de damarlarda hasara neden olmaktadır.
- Olması gerekenden az uyumak da göz kanlanması için önemli bir sorundur.
Göz Kanlanması ve Beslenme
Göz sağlığı deyince akla gelen ilk vitamin A vitaminidir. A vitamini içeriği zengin besinlerle beslenmek de göz sağlığı için olumlu katkılarda bulunacaktır. Özellikle A vitamini zengini olarak bildiğimiz havuç, ıspanak gibi sebzelerin diyette yer alması göz sağlığı için önemli bir katkı sağlayacaktır.
Omega 3 yağ asitleri, lutein, zeaksantin gibi takviyeler de göz sağlığına etkileri kanıtlanmış besinlerdir. Bu nedenle bu ögeleri içeren besinlerin diyete dengeli ve etkin bir biçimde eklenmesi gerekmektedir. Bunlarla birlikte su tüketimi de göz sağlığı için katkı sağlamaktadır.
Göz Kanlanması Tedavisi
Göz kanlanması yaşayan kişilerin merak ettiği bir diğer soru ise “göz kanlanması nasıl geçer?” sorusudur. Bu sorunu çözmek için özellikle evde tedavi yöntemlerini araştırmaktadır. Tedavi yöntemlerinden en çok beklenen ise gözdeki şişliğin ve kızarıklığın en etkili ve kısa süre içinde geçirilmesidir.
En bilinen yöntemlerin başında buz ile kompres uygulaması gelmektedir. Gözdeki damarların genişlemesiyle oluşan şişlik için buz kullanılır. Buz, damarlardaki şişkinliği alarak gözün normal haline dönmesine katkı sağlar.
Bir diğer yöntem ise poşet çayın gözde bekletilmesidir. Çay içerisinde antibakteriyel ve antioksidan birçok ögeyi barındırır. Bu etkileri sayesinde iltihabın engellenmesinde büyük katkı sağlar. Uygulaması ise oldukça kolaydır. Çay poşetleri ilk olarak buzdolabında bekletilerek soğuması sağlanır. Daha sonra çay poşetleri gözlerin üzerine olacak şekilde uygulanır. En az 20 dakika beklenilmesi gerekmektedir.
Evde göz kanlanması uygulanabilecek tedavi yöntemlerinin yanında göz damlası da tedavide iyi bir tercih olabilir. Göz damlaları kısa sürede kızarıklığın ve şişkinliğin önüne geçilmesini sağlar. Ancak uzun süreli ve şiddetli bir kızarıklığa sahipseniz mutlaka bir uzman desteği alınması gerekmektedir.