Ciltte meydana gelen küçük şişliklere siğil adı verilmektedir. Bu şişlikler papilloma virüsünden kaynaklanmaktadır. En çok çocuklarda görünmektedir. Her ne kadar zarar verecek bir şey olmasa da estetik açıdan kişiyi rahatsız edebilmektedir. Bazı zamanlarda da kaşıntıya, ağrıya sebep olabilmektedir. Papilloma virüsü halk arasında HPV olarak bilinmektedir. Bu siğiller ikiye ayılmaktadır. Bunlardan biri göbekli siğil, diğeri ise Seboreik siğildir. Seboreik siğiller virüslerden kaynaklı olmamaktadır. Dolayışla gerçek bir siğil değildir ve bulaşmaz.
Siğiller için en çok merak edilen konulardan bir tanesi bulaşıcı olup olmadığıdır. Virüsten kaynaklanan siğiller bulaşıcıdır. Siğili olan kişiler ile yakın temasta bulunmamak ve onların kullandığı kişisel eşyaları kullanmamak gerekmektedir. siğiller birkaç ayda çıkabilmektedir. Havuzlar, saunalar, hamamlar da farklı insanlardan siğil bulaşmasına sebep olabilmektedir.
Yazının İçindekiler
Siğil Çeşitleri Nelerdir?
Verruca Vulgaris
Bu tip siğil en sık rastlanan siğil tipidir ve vücudun her yerinde görünebilmektedir. En çok el ve ayaklarda rastlanılan bu siğil, bezelye boyutundadır. Ağrı ve kaşıntıya sebep olabilmektedir.
Verruca Filiformis
İpliğe benzeyen bu tip siğiller daha çok yaşlılarda gözlenmektedir. Kaşıntılı olabilen bu siğiller yüz bölgesinde daha sık çıkmaktadır. Tedavi edilmesi gereken bir siğil türüdür.
Verrica Plantaris
Bu tip siğiller ayak tabanlarında görünmektedir. Ağrılı olan bu siğil havuzlardan, spor salonlarından, saunalardan, hamamlardan geçebilmektedir. Salisilik asit içeren bantlar ile tedavisi mümkün olmaktadır.
Göbekli Siğil
Görünümü siğil ile aynı olan bu siğiller virüslerden kaynaklanmamaktadır. Zararsız siğillerdir. Grup halinde bulunmaktadır. özellikle çocukların her yerinde, yetişkinlerin ise genital bölgelerinde görünmektedir.
Seboreik Siğil
Bu siğil tipi de virüslerden kaynaklanmaz. Dolayısıyla gerçek siğil değildir. Yaşlılarda daha sık görünmektedir. Cerrahi operasyon ya da lazer ile tedavisi yapılabilmektedir.
Siğil Tedavisi
Her ne kadar birçoğu vücut için zarar teşkil etmese de siğillerin tedavisi yapılabilmektedir. Bazı siğiller tedavi olmadan da kendiliğinden kaybolmaktadır. Estetik açıdan kişiye kendini kötü hissettiren siğillerin tedavi edilmesi önerilmektedir. Siğillerde eğer kanama, iltihaplanma varsa, Atopik dermatik gibi farklı deri hastalıklarıyla birlikte görünüyorsa ve göbekli siğilse doktora gitmekte ve tedavi olmakta fayda vardır. Tedavi yöntemleri ise şu şekildedir.
- Salisilik asit içeren ilaçlar,
- Lastik asit içeren ilaçlar,
Hem salisilik hem de lastik asit içerikli ilaçlar siğil olan bölgeye günde birkaç kez uygulanmaktadır. Krem ya da cila şeklinde olmaktadır. Daha çok salisilik asit içeren krem ve cilalar tercih edilmektedir.
Kriyoterapi Yöntemi
Sıvı azot uygulaması olan bu tedavi yöntemi doktorlar tarafından uygulanmaktadır. Aşırı soğuk olan sıvı azot, ciltteki hücreleri yok etmektedir. Farklı doktorlar farklı şekillerde uygulayabilmektedir. Genel olarak pamuklu bir çubuk sıvı azotun içerisine batırılır ve birkaç saniye siğil üzerinde bekletilir. Uygulama haftada bir ya da daha çok gerçekleştirilmektedir. Siğil tamamen iyileşinceye kadar bu uygulamaya devam edilmektedir. Fakat kriyoterapinin bazı yan etkileri de olabilmektedir. Özellikle tedavi sırasında ağrı çekmek en çok rastlanan belirtilerden bir tanesidir. ağrı sonrasında da yara izi ya da renk değişikliği gözlenebilmektedir. Bu tedavi yöntemi diyabetik ayak ve periferik arter hastalığı olan kişilerde uygulanmamaktadır.
Cerrahi Yöntemler
İlaç tedavisi ve kriyoterapi tedavisinin işe yaramadığı durumlarda cerrahi tedavi uygulanmaktadır. Siğil cerrahi müdahale ile çıkartılmaktadır. Lokal anestezi ile gerçekleştirilir. Yani bir başka deyişle yalnızca siğil olan böğle uyuşturulmaktadır. Uyuşturulma işleminden sonra siğil neşter ile kesilir ve çıkartılır.
Siğiller büyük bir çoğunlukla zararsız olsalar da bazı durumlarda bu tedavi yöntemlerinin uygulanması zorunlu hal almaktadır.